5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu

ÇOCUK KORUMA KANUNU
Kanun Numarası: 5395
Kabul Tarihi: 3/7/2005
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 15/7/2005Sayı : 25876
Yayımlandığı DüsturCilt : 44
: Tertip : 5
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Kapsam, Temel İlkeler, Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Tanımlar ve Temel İlkeler
Amaç
Madde 1- (1) Bu Kanunun amacı, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen
çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usûl ve
esasları düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2- (1) Bu Kanun, korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında alınacak tedbirler ile
suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerinin usûl ve esaslarına,
çocuk mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri kapsar.
Tanımlar
Madde 3- (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile, onsekiz yaşını doldurmamış kişiyi; bu
kapsamda,

  1. Korunma ihtiyacı olan çocuk: Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi
    ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocuğu,
  2. Suça sürüklenen çocuk: Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile
    hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik
    tedbirine karar verilen çocuğu,
    b) Mahkeme: Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerini,
    c) Çocuk hâkimi: Hakkında kovuşturma başlatılmış olanlar hariç, suça sürüklenen
    çocuklarla korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında uygulanacak tedbir kararlarını veren çocuk
    mahkemesi hâkimini,
    d) Kurum: Bu Kanun kapsamındaki çocuğun bakılıp gözetildiği, hakkında verilen tedbir
    kararlarının yerine getirildiği resmî veya özel kurumları,e) (Değişik: 13/6/2012-6327/38 md.) Sosyal çalışma görevlisi: Psikolojik danışmanlık
    ve rehberlik, psikoloji, sosyoloji, çocuk gelişimi, öğretmenlik, aile ve tüketici bilimleri ve
    sosyal hizmet alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensuplarını,
    İfade eder.
    Temel ilkeler
    Madde 4- (1) Bu Kanunun uygulanmasında, çocuğun haklarının korunması amacıyla;
    a) Çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınması,
    b) Çocuğun yarar ve esenliğinin gözetilmesi,
    c) Çocuk ve ailesinin herhangi bir nedenle ayrımcılığa tâbi tutulmaması,
    d) Çocuk ve ailesi bilgilendirilmek suretiyle karar sürecine katılımlarının sağlanması,
    e) Çocuğun, ailesinin, ilgililerin, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının
    işbirliği içinde çalışmaları,
    f) İnsan haklarına dayalı, adil, etkili ve süratli bir usûl izlenmesi,
    g) Soruşturma ve kovuşturma sürecinde çocuğun durumuna uygun özel ihtimam
    gösterilmesi,
    h) Kararların alınmasında ve uygulanmasında, çocuğun yaşına ve gelişimine uygun
    eğitimini ve öğrenimini, kişiliğini ve toplumsal sorumluluğunu geliştirmesinin desteklenmesi,
    i) Çocuklar hakkında özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirler ile hapis cezasına en son çare olarak
    başvurulması,
    j) Tedbir kararı verilirken kurumda bakım ve kurumda tutmanın son çare olarak
    görülmesi, kararların verilmesinde ve uygulanmasında toplumsal sorumluluğun paylaşılmasının
    sağlanması,
    k) Çocukların bakılıp gözetildiği, tedbir kararlarının uygulandığı kurumlarda
    yetişkinlerden ayrı tutulmaları,
    l) Çocuklar hakkında yürütülen işlemlerde, yargılama ve kararların yerine
    getirilmesinde kimliğinin başkaları tarafından belirlenememesine yönelik önlemler alınması,
    İlkeleri gözetilir.
    İKİNCİ BÖLÜM
    Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler
    Koruyucu ve destekleyici tedbirler
    Madde 5- (1) Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile
    ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma
    konularında alınacak tedbirlerdir. Bunlardan;
    a) Danışmanlık tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme
    konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye,
    b) Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına;
    iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek
    sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine,c) Bakım tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle
    görevini yerine getirememesi hâlinde, çocuğun resmî veya özel bakım yurdu ya da koruyucu
    aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine,
    d) Sağlık tedbiri, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli
    geçici veya sürekli tıbbî bakım ve rehabilitasyonuna, bağımlılık yapan maddeleri kullananların
    tedavilerinin yapılmasına,
    e) Barınma tedbiri, barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan
    hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya,
    Yönelik tedbirdir.
    (2) Hakkında, birinci fıkranın (e) bendinde tanımlanan barınma tedbiri uygulanan
    kimselerin, talepleri hâlinde kimlikleri ve adresleri gizli tutulur.
    (3) Tehlike altında bulunmadığının tespiti ya da tehlike altında bulunmakla birlikte veli
    veya vasisinin ya da bakım ve gözetiminden sorumlu kimsenin desteklenmesi suretiyle
    tehlikenin bertaraf edileceğinin anlaşılması hâlinde; çocuk, bu kişilere teslim edilir. Bu fıkranın
    uygulanmasında, çocuk hakkında birinci fıkrada belirtilen tedbirlerden birisine de karar
    verilebilir.
    Kuruma başvuru
    Madde 6- (1) Adlî ve idarî merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim kuruluşları,
    sivil toplum kuruluşları, korunma ihtiyacı olan çocuğu Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
    Kurumuna bildirmekle yükümlüdür. Çocuk ile çocuğun bakımından sorumlu kimseler çocuğun
    korunma altına alınması amacıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna
    başvurabilir.
    (2) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kendisine bildirilen olaylarla ilgili
    olarak gerekli araştırmayı derhâl yapar.
    Koruyucu ve destekleyici tedbir kararı alınması
    Madde 7- (1) Çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı; çocuğun anası,
    babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
    Kurumu ve Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re’sen çocuk hâkimi tarafından alınabilir.
    (2) Tedbir kararı verilmeden önce çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılabilir.
    (3) Tedbirin türü kararda gösterilir. Bir veya birden fazla tedbire karar verilebilir.
    (4) Hâkim, hakkında koruyucu ve destekleyici tedbire karar verdiği çocuğun denetim
    altına alınmasına da karar verebilir.
    (5) Hâkim, çocuğun gelişimini göz önünde bulundurarak koruyucu ve destekleyici
    tedbirin kaldırılmasına veya değiştirilmesine karar verebilir. Bu karar acele hâllerde, çocuğun
    bulunduğu yer hâkimi tarafından da verilebilir. Ancak bu durumda karar, önceki kararı alan
    hâkim veya mahkemeye bildirilir.(6) Tedbirin uygulanması, onsekiz yaşın doldurulmasıyla kendiliğinden sona erer.
    Ancak hâkim, eğitim ve öğrenimine devam edebilmesi için ve rızası alınmak suretiyle tedbirin
    uygulanmasına belli bir süre daha devam edilmesine karar verebilir.
    (7) Mahkeme, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında, koruyucu ve destekleyici tedbir
    kararının yanında 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre
    velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar vermeye
    yetkilidir.
    Tedbirlerde yetki
    Madde 8- (1) Korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici
    tedbirler, çocuğun menfaatleri bakımından kendisinin, ana, baba, vasisi veya birlikte yaşadığı
    kimselerin bulunduğu yerdeki çocuk hâkimince alınır.
    (2) Tedbir kararlarının uygulanması, kararı veren hâkim veya mahkemece en geç üçer
    aylık sürelerle incelettirilir.
    (3) Hâkim veya mahkeme; denetim memurları, çocuğun velisi, vasisi, bakım ve
    gözetimini üstlenen kimselerin, tedbir kararını yerine getiren kişi ve kuruluşun temsilcisi ile
    Cumhuriyet savcısının talebi üzerine veya re’sen çocuğa uygulanan tedbirin sonuçlarını
    inceleyerek kaldırabilir, süresini uzatabilir veya değiştirebilir.
    Acil korunma kararı alınması
    Madde 9- (1) Derhâl korunma altına alınmasını gerektiren bir durumun varlığı hâlinde
    çocuk, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından bakım ve gözetim altına
    alındıktan sonra acil korunma kararının alınması için Kurum tarafından çocuğun Kuruma
    geldiği tarihten itibaren en geç beş gün içinde çocuk hâkimine müracaat edilir. Hâkim
    tarafından, üç gün içinde talep hakkında karar verilir. Hâkim, çocuğun bulunduğu yerin gizli
    tutulmasına ve gerektiğinde kişisel ilişkinin tesisine karar verebilir.
    (2) Acil korunma kararı en fazla otuz günlük süre ile sınırlı olmak üzere verilebilir. Bu
    süre içinde Kurumca çocuk hakkında sosyal inceleme yapılır. Kurum, yaptığı inceleme
    sonucunda, tedbir kararı alınmasının gerekmediği sonucuna varırsa bu yöndeki görüşünü ve
    sağlayacağı hizmetleri hâkime bildirir. Çocuğun, ailesine teslim edilip edilmeyeceğine veya
    uygun görülen başkaca bir tedbire hâkim tarafından karar verilir.
    (3) Kurum, çocuk hakkında tedbir kararı alınması gerektiği sonucuna varırsa hâkimden
    koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilmesini talep eder.
    Bakım ve barınma kararlarının yerine getirilmesi
    Madde 10- (1) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından, kendisine
    intikal eden olaylarda gerekli önlemler derhâl alınarak çocuk, resmî veya özel kuruluşlara
    yerleştirilir.Çocuklara özgü güvenlik tedbiri
    Madde 11- (1) Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça
    sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik
    tedbiri olarak anlaşılır.
    Akıl hastalığı
    Madde 12- (1) Suça sürüklenen çocuğun aynı zamanda akıl hastası olması hâlinde,
    26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31 inci maddesinin birinci ve ikinci
    fıkraları kapsamına giren çocuklar hakkında, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
    Tedbir kararlarında usûl
    Madde 13- (1) Bu Kanunun 7 nci maddesinin yedinci fıkrasında öngörülen durumlar
    hariç olmak üzere, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklarla korunma ihtiyacı
    olan çocuklar hakkında duruşma yapılmaksızın tedbir kararı verilir. Ancak, hâkim zaruret
    gördüğü hâllerde duruşma yapabilir.
    (2) Tedbir kararının verilmesinden önce yeterli idrak gücüne sahip olan çocuğun görüşü
    alınır, ilgililer dinlenebilir, çocuk hakkında sosyal inceleme raporu düzenlenmesi istenebilir.
    Kanun yolu
    Madde 14- (1) Bu Kanun hükümlerine göre, çocuk hâkimi tarafından alınan tedbir
    kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. İtiraz, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
    Kanununun itiraza ilişkin hükümlerine göre en yakın çocuk mahkemesine yapılır.
    İKİNCİ KISIM
    Soruşturma ve Kovuşturma
    BİRİNCİ BÖLÜM
    Soruşturma
    Soruşturma
    Madde 15- (1) Suça sürüklenen çocuk hakkındaki soruşturma çocuk bürosunda görevli
    Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır.
    (2) Çocuğun ifadesinin alınması veya çocuk hakkındaki diğer işlemler sırasında,
    çocuğun yanında sosyal çalışma görevlisi bulundurulabilir.
    (3) Cumhuriyet savcısı soruşturma sırasında gerekli görüldüğünde çocuk hakkında
    koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanmasını çocuk hâkiminden isteyebilir.
    Çocuğun gözaltında tutulması
    Madde 16- (1) Gözaltına alınan çocuklar, kolluğun çocuk biriminde tutulur.(2) Kolluğun çocuk biriminin bulunmadığı yerlerde çocuklar, gözaltına alınan
    yetişkinlerden ayrı bir yerde tutulur.
    İştirak hâlinde işlenen suçlar
    Madde 17- (1) Çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, soruşturma ve
    kovuşturma ayrı yürütülür.
    (2) Bu hâlde de çocuklar hakkında gerekli tedbirler uygulanmakla beraber, mahkeme
    lüzum gördüğü takdirde çocuk hakkındaki yargılamayı genel mahkemedeki davanın sonucuna
    kadar bekletebilir.
    (3) Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi hâlinde, genel mahkemelerde,
    yargılamanın her aşamasında, mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı
    verilebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülür.
    Çocuğun nakli
    Madde 18- (1) Çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. Ancak; zorunlu
    hâllerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri
    bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlem alınabilir.
    Kamu davasının açılmasının ertelenmesi
    Madde 19- (Değişik: 6/12/2006-5560/39 md.)
    (1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı
    halinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından
    erteleme süresi üç yıldır.
    (2) (Ek:17/10/2019-7188/33 md.) Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesinin
    ikinci fıkrasında belirtilen hapis cezasının üst sınırı, on beş yaşını doldurmamış çocuklar
    bakımından beş yıl olarak uygulanır.
    Adlî kontrol
    Madde 20- (1) Suça sürüklenen çocuklar hakkında soruşturma veya kovuşturma
    evrelerinde adlî kontrol tedbiri olarak Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinde
    sayılanlar ile aşağıdaki tedbirlerden bir ya da birkaçına karar verilebilir:
    a) Belirlenen çevre sınırları dışına çıkmamak.
    b) Belirlenen bazı yerlere gidememek veya ancak bazı yerlere gidebilmek.
    c) Belirlenen kişi ve kuruluşlarla ilişki kurmamak.
    (2) Ancak bu tedbirlerden sonuç alınamaması, sonuç alınamayacağının anlaşılması veya
    tedbirlere uyulmaması durumunda tutuklama kararı verilebilir.
    (3) (Ek:14/4/2020-7242/54 md.) Denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından takip
    edilen çocuk için adli kontrol süresince rehberlik edecek bir uzman görevlendirilir ve çocuk
    hakkında yapılacak ihtiyaç değerlendirmesine göre iyileştirme çalışmaları yürütülür.Tutuklama yasağı
    Madde 21- (1) Onbeş yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan
    hapis cezasını gerektiren fiillerinden dolayı tutuklama kararı verilemez.
    İKİNCİ BÖLÜM
    Kovuşturma
    Duruşma
    Madde 22- (1) Çocuk, velisi, vasisi, mahkemece görevlendirilmiş sosyal çalışma görevlisi,
    çocuğun bakımını üstlenen aile ve kurumda bakılıyorsa kurumun temsilcisi duruşmada hazır
    bulunabilir.
    (2) Mahkeme veya hâkim, çocuğun sorgusu veya çocuk hakkındaki diğer işlemler
    sırasında çocuğun yanında sosyal çalışma görevlisi bulundurabilir.
    (3) Duruşmalarda hazır bulunan çocuk, yararı gerektirdiği takdirde duruşma salonundan
    çıkarılabileceği gibi sorgusu yapılmış çocuğun duruşmada hazır bulundurulmasına da gerek
    görülmeyebilir.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    Madde 23- (Değişik: 6/12/2006-5560/40 md.)
    (1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi
    Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
    karar verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından denetim süresi üç yıldır.
    Uzlaşma
    Madde 24- (Değişik: 6/12/2006-5560/41 md.)
    (1) Ceza Muhakemesi Kanununun uzlaşmaya ilişkin hükümleri suça sürüklenen
    çocuklar bakımından da uygulanır.
    ÜÇÜNCÜ KISIM
    Mahkemeler ve Cumhuriyet Savcılığı
    BİRİNCİ BÖLÜM
    Mahkemelerin Kuruluş, Görev ve Yetkisi
    Mahkemelerin kuruluşu
    Madde 25- (1) Çocuk mahkemesi, tek hâkimden oluşur. Bu mahkemeler her il
    merkezinde kurulur. Ayrıca, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak
    belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak
    kurulabilir. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk mahkemelerinin birden fazla dairesi
    oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda
    Cumhuriyet savcısı bulunmaz. Mahkemelerin bulunduğu yerlerdeki Cumhuriyet savcıları,
    çocuk mahkemeleri kararlarına karşı kanun yoluna başvurabilirler.(2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur ve
    mahkeme bir başkan ve iki üye ile toplanır. Bu mahkemeler bölgelerin coğrafi durumları ve iş
    yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun
    olumlu görüşü alınarak kurulur. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk ağır ceza
    mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır.
    Mahkemelerin görevi
    Madde 26- (1) Çocuk mahkemesi, asliye ceza mahkemesi ile sulh ceza mahkemesinin
    görev alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak davalara
    bakar.
    (2) Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin
    görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar.
    (3) Mahkemeler ve çocuk hâkimi, bu Kanunda ve diğer kanunlarda yer alan tedbirleri
    almakla görevlidir.
    (4) Çocuklar hakkında açılan kamu davaları, Kanunun 17 nci maddesi hükümleri saklı
    kalmak kaydıyla bu Kanunla kurulan mahkemelerde görülür.
    Mahkemelerin yargı çevresi
    Madde 27- (1) Çocuk mahkemelerinin yargı çevresi, kurulduğu il ve ilçenin mülkî
    sınırlarıyla belirlenir.
    (2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile
    bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır.
    (3) Coğrafi durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak çocuk mahkemeleri ile çocuk
    ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresinin belirlenmesine veya değiştirilmesine Adalet
    Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.
    Hâkimlerin atanmaları
    Madde 28- (1) Mahkemelere, atanacakları bölgeye veya bir alt bölgeye hak kazanmış,
    adlî yargıda görevli, tercihan çocuk hukuku alanında uzmanlaşmış, çocuk psikolojisi ve sosyal
    hizmet alanlarında eğitim almış olan hâkimler ve Cumhuriyet savcıları arasından Hâkimler ve
    Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır.
    (2) Atamalarda istekli olanlarla daha önce bu görevlerde bulunmuş olanlara öncelik
    tanınır.
    (3) Herhangi bir nedenle görevine gelemeyen hâkimin yerine bu hâkim görevine
    başlayıncaya veya Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yetkilendirme yapılıncaya kadar o
    yerdeki hâkimlerden hangisinin bakacağı, birinci fıkrada aranan nitelikler de gözetilerek adlî
    yargı adalet komisyonu başkanınca belirlenir.İKİNCİ BÖLÜM
    Cumhuriyet Savcılığı ve Kolluk
    Cumhuriyet savcılığı çocuk bürosu
    Madde 29- (1) Cumhuriyet başsavcılıklarında bir çocuk bürosu kurulur. Cumhuriyet
    başsavcısınca 28 inci maddenin birinci fıkrasında öngörülen nitelikleri haiz olanlar arasından
    yeterli sayıda Cumhuriyet savcısı, bu büroda görevlendirilir.
    Çocuk bürosunun görevleri
    Madde 30- (1) Çocuk bürosunun görevleri;
    a) Suça sürüklenen çocuklar hakkındaki soruşturma işlemlerini yürütmek,
    b) Çocuklar hakkında tedbir alınması gereken durumlarda, gecikmeksizin tedbir
    alınmasını sağlamak,
    c) Korunma ihtiyacı olan, suç mağduru veya suça sürüklenen çocuklardan yardıma,
    eğitime, işe, barınmaya ihtiyacı olan veya uyum güçlüğü çekenlere ihtiyaç duydukları destek
    hizmetlerini sağlamak üzere, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla
    işbirliği içinde çalışmak, bu gibi durumları çocukları korumakla görevli kurum ve kuruluşlara
    bildirmek,
    d) Bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmektir.
    (2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, bu görevler çocuk bürosunda görevli
    olmayan Cumhuriyet savcıları tarafından da yerine getirilebilir.
    Kolluğun çocuk birimi
    Madde 31- (1) Çocuklarla ilgili kolluk görevi, öncelikle kolluğun çocuk birimleri
    tarafından yerine getirilir.
    (2) Kolluğun çocuk birimi, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocuklar hakkında
    işleme başlandığında durumu, çocuğun veli veya vasisine veya çocuğun bakımını üstlenen
    kimseye, baroya ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna, çocuk resmî bir kurumda
    kalıyorsa ayrıca kurum temsilcisine bildirir. Ancak, çocuğu suça azmettirdiğinden veya istismar
    ettiğinden şüphelenilen yakınlarına bilgi verilmez.
    (3) Çocuk, kollukta bulunduğu sırada yanında yakınlarından birinin bulunmasına imkân
    sağlanır.
    (4) Kolluğun çocuk birimlerindeki personeline, kendi kurumları tarafından çocuk
    hukuku, çocuk suçluluğunun önlenmesi, çocuk gelişimi ve psikolojisi, sosyal hizmet gibi
    konularda eğitim verilir.
    (5) Çocuğun korunma ihtiyacı içinde bulunduğunun bildirimi ya da tespiti veya
    hakkında acil korunma kararı almak için beklemenin, çocuğun yararına aykırı olacağını
    gösteren nedenlerin varlığı hâlinde kolluğun çocuk birimi, durumun gerektirdiği önlemleri
    almak suretiyle çocuğun güvenliğini sağlar ve mümkün olan en kısa sürede Sosyal Hizmetler
    ve Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim eder.Görevlilerin eğitimleri
    Madde 32- (1) Mahkemelerde görevlendirilecek hâkimler ve Cumhuriyet savcıları ile
    sosyal çalışma görevlilerine ve denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğünde
    görevli denetim görevlilerine, adaylık dönemlerinde Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslara
    uygun çocuk hukuku, sosyal hizmet, çocuk gelişimi ve psikolojisi gibi konularda eğitim verilir.
    (2) Mahkemelere görevlendirilenlerin, görevleri süresince, alanlarında uzmanlaşmalarını
    sağlama ve kendilerini geliştirmelerine yönelik hizmet içi eğitim almaları sağlanır.1
    (3) Hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimin usûl ve esasları yönetmelikle belirlenir.
    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
    Sosyal İnceleme
    Sosyal çalışma görevlileri
    Madde 33- (1) (Değişik cümle:17/10/2019-7188/35 md.) Adalet Bakanlığınca en az
    lisans öğrenimi görmüş olanlar arasından yeterli sayıda sosyal çalışma görevlisi mahkemelere
    görevlendirilmek üzere adliyelere atanır. Atamada; çocuk ve aile sorunları ile çocuk hukuku ve
    çocuk suçluluğunun önlenmesi alanlarında lisansüstü eğitim yapmış olanlar tercih edilir.
    (2) Mahkemelere görevlendirilen veya bu Kanun kapsamındaki tedbirleri uygulayan
    sosyal çalışma görevlilerine almakta oldukları aylıklarının brüt tutarının yüzde ellisi oranında
    ödenek verilir.2
    (3) Bu görevlilerin bulunmaması, görevin bunlar tarafından yapılmasında fiilî veya
    hukukî bir engel bulunması ya da başka bir uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması gibi durumlarda,
    diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile serbest meslek icra eden birinci fıkrada
    öngörülen nitelikleri haiz kimseler de sosyal çalışma görevlisi olarak görevlendirilebilirler.
    (4) Hakkında sosyal inceleme yapılacak çocuğun, incelemeye tâbi tutulacak çevresi
    mahkemenin yetki alanı dışında ise, davayı gören mahkemenin talimatına bağlı olarak çocuğun
    bulunduğu yerdeki mahkemece inceleme yaptırılır. Büyükşehir belediye sınırları içinde kalan
    yerlerde bu inceleme, davayı gören mahkemeye bağlı olarak çalışan sosyal çalışma
    görevlilerince yapılabilir.
    Sosyal çalışma görevlilerinin görevleri
    Madde 34- (1) Sosyal çalışma görevlilerinin görevi;
    a) Görevlendirildikleri çocuk hakkında derhâl sosyal inceleme yapmak, hazırladıkları
    raporları kendilerini görevlendiren mercie sunmak,
    17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “atananların,”
    ibaresi “görevlendirilenlerin,” şeklinde değiştirilmiştir.
    2
    17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 35 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “atanan ve bu Kanun
    kapsamındaki tedbirleri uygulayan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda görevli” ibaresi
    “görevlendirilen veya bu Kanun kapsamındaki tedbirleri uygulayan” şeklinde değiştirilmiştir.
    1b) Suça sürüklenen çocuğun ifadesinin alınması veya sorgusu sırasında yanında
    bulunmak,
    c) Bu Kanun kapsamında mahkemeler ve çocuk hâkimleri tarafından verilen diğer
    görevleri yerine getirmektir.
    (2) İlgililer, sosyal çalışma görevlilerinin çalışmaları sırasında kendilerine yardımcı
    olmak ve çocuk hakkında istenen bilgileri vermek zorundadır.
    (3) Sosyal çalışma görevlilerinin, görevleri sırasında yaptıkları ve hâkim tarafından
    takdir edilen masrafları Cumhuriyet başsavcılığının suçüstü ödeneğinden ödenir.
    Sosyal inceleme
    Madde 35- (1) Bu Kanun kapsamındaki çocuklar hakkında mahkemeler, çocuk
    hâkimleri veya Cumhuriyet savcılarınca gerektiğinde çocuğun bireysel özelliklerini ve sosyal
    çevresini gösteren inceleme yaptırılır. Sosyal inceleme raporu, çocuğun, işlediği fiilin hukukî
    anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin
    mahkeme tarafından takdirinde göz önünde bulundurulur.
    (2) Derhâl tedbir alınmasını gerektiren durumlarda sosyal inceleme daha sonra da
    yaptırılabilir.
    (3) Mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından çocuk hakkında sosyal inceleme
    yaptırılmaması hâlinde, gerekçesi kararda gösterilir.
    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
    Denetim
    Denetim altına alma kararı
    Madde 36- (1) Hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilen, kamu davasının
    açılmasının ertelenmesi kararı onanan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen
    çocuğun denetim altına alınmasına karar verilebilir.
    Denetim görevlisinin görevlendirilmesi
    Madde 37- (1) Denetim altına alınan çocukla ilgili olarak denetimli serbestlik ve yardım
    merkezi şube müdürlüğü tarafından bir denetim görevlisi görevlendirilir. Ancak, korunma
    ihtiyacı olan çocuklar veya suç tarihinde oniki yaşını bitirmemiş suça sürüklenen çocuklar ile
    çocuğun aileye teslimi yönünde karar verilmesi hâlinde, bu çocuklar hakkında denetim görevi
    gözetim esaslarına göre Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine
    getirilir.
    (2) Görevlendirme sırasında çocuğun kişisel özellik ve ihtiyaçları dikkate alınır ve
    çocuğa kolay ulaşabilecek olanlar tercih edilir.
    Denetim görevlisinin görevleri
    Madde 38- (1) Denetim görevlisinin görevleri şunlardır:
    a) Kararla ulaşılmak istenen amacın gerçekleşmesi için çocuğun eğitim, aile, kurum, iş
    ve sosyal çevreye uyumunu sağlamak üzere onu desteklemek, yardımcı olmak, gerektiğinde
    önerilerde bulunmak.b) Çocuğa eğitim, iş, destek alabileceği kurumlar, hakları ve haklarını kullanma
    konularında rehberlik etmek.
    c) İhtiyaç duyacağı hizmetlerden yararlanmasında çocuğa yardımcı olmak.
    d) Kaldığı yerleri ve ilişki kurduğu kişileri ziyaret ederek çocuğun içinde yaşadığı
    şartları, ailesi ve çevresiyle ilişkilerini, eğitim ve iş durumunu, boş zamanlarını değerlendirme
    faaliyetlerini yerinde incelemek.
    e) Alınan kararın uygulanmasını, bu uygulamanın sonuçlarını ve çocuk üzerindeki
    etkilerini izlemek, tâbi tutulduğu yükümlülüklerin yerine getirilmesini denetlemek.
    f) Çocuğun gelişimi hakkında, üçer aylık sürelerle Cumhuriyet savcısı veya mahkemeye
    rapor vermek.
    (2) Denetim görevlisi, görevini yerine getirirken gerektiğinde çocuğun ana ve babası,
    vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse ve öğretmenleriyle işbirliği yapar.
    (3) Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse çocuğun
    devam ettiği okul, işyeri veya çocukla ilgili bilgiye sahip kurumların yetkilileri, denetim
    görevlisine yardımcı olmak, görevi gereğince istediği bilgileri vermek zorundadırlar.
    (4) Çocuğun yakınları denetim görevlisinin yetkilerine müdahale edemezler.
    Denetim plânı ve raporu
    Madde 39- (1) Çocuğa uygulanacak denetimin yöntemi, denetim görevlisince, sosyal
    incelemeyi yapan uzman veya sosyal çalışma görevlisi ile birlikte, görevlendirmeyi takip eden
    on gün içinde hazırlanacak bir plânla belirlenir.3
    (2) Denetim plânı hazırlanırken;
    a) Çocuk hakkında alınan tedbirin amacı, niteliği ve süresi,
    b) Çocuğun ihtiyaçları,
    c) Çocuğun içinde bulunduğu tehlike hâlinin ciddiyeti,
    d) Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse tarafından
    çocuğa verilen desteğin derecesi,
    e) Suça sürüklenmesi sebebiyle tedbir alınmış ise suç teşkil eden fiilin mahiyeti,
    f) Çocuğun görüşü,
    Dikkate alınır.
    (3) Denetim plânı, mahkeme veya çocuk hâkimince onaylandıktan sonra derhâl uygulanır.
    Denetim görevlisi, kararın uygulama biçimi, çocuk üzerindeki etkileri ile çocuğun ana ve babası,
    vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimselerin veya kurumların çocuğa karşı
    sorumluluklarını gereğince yerine getirip getirmedikleri, kararın değiştirilmesini gerektirir bir
    durum olup olmadığı ve istenen diğer hususlarda her ay, ayrıca talep hâlinde mahkeme veya
    çocuk hâkimine rapor verir.
    17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “mahkeme
    nezdindeki” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
    3Denetimin sona ermesi
    Madde 40- (1) Denetim, kararda öngörülen sürenin dolmasıyla sona erer. Tedbirden
    beklenen yararın elde edilmesi hâlinde denetim, sürenin dolmasından önce de kaldırılabilir.
    (2) Denetim, çocuğun başka bir suçtan dolayı tutuklanması veya cezasının yerine
    getirilmesine başlanmakla sona erer.
    Sosyal inceleme ve denetim raporları hakkında bilgi edinme
    Madde 41- (1) Sosyal inceleme raporu ile denetim plânı ve raporunun birer örneğini
    çocuğun avukatı veya yasal temsilcisi Cumhuriyet savcısından, mahkemeden veya çocuk
    hâkiminden alabilir. Çocuğa raporun içeriği hakkında bilgi verilir.
    (2) Ancak, çocuk ve avukatı hariç olmak üzere birinci fıkrada gösterilen kişilerin sosyal
    inceleme raporu ile denetim plânı ve raporu hakkında bilgi sahibi olmasının çocuğun yararına
    aykırı olduğuna kanaat getirilirse, bunların incelenmesi kısmen veya tamamen yasaklanabilir.
    DÖRDÜNCÜ KISIM4
    Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması
    Görevli ve yetkili birim
    MADDE 41/A- (Ek:24/11/2021-7343/39 md.)
    (1) Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair aile mahkemeleri
    tarafından verilen ilam veya tedbir kararları, çocuğun üstün yararı esas alınarak, Adalet
    Bakanlığınca kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince bu Kısım hükümlerine
    göre yerine getirilir.
    (2) Müdürlüklerde müdür, yeteri kadar müdür yardımcısı ve personel ile psikolog,
    pedagog ve sosyal çalışmacı Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilir.
    (3) Müdürlük bulunmayan yerlerde bu Kısım kapsamında yer alan görevler, Adalet
    Bakanlığınca belirlenen hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğü tarafından yerine getirilir.
    (4) İlam ve tedbir kararlarının yerine getirilmesinde çocuğun yerleşim yeri müdürlüğü
    yetkilidir.
    (5) İlam ve tedbir kararları müdürlük tarafından görevlendirilen psikolog, pedagog,
    sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmen gibi uzmanlar, uzmanın bulunmadığı
    yerlerde ise öğretmen marifetiyle yerine getirilir.
    (6) İlam ve tedbir kararlarını yerine getirmek için müdürlüğün talebi üzerine, valilikler
    tarafından kamu kurum ve kuruluşlarında görevli, beşinci fıkrada belirtilen uzmanların yer
    aldığı bir görevli listesi oluşturulur. Bu uzmanların yeterli sayıda olmaması hâlinde öğretmenler
    de listeye dâhil edilir. Bu listede yer alan uzman ve öğretmenlerin görev yapacakları yer ve
    tarihler müdürlükler tarafından belirlenir.
    24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 39 uncu maddesiyle Kanununa 41 inci maddesinden sonra
    gelmek üzere başlığı ile birlikte Dördüncü Kısım eklenmiş, mevcut Dördüncü Kısım, Beşinci Kısım
    olarak teselsül ettirilmiştir.
    4Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesi
    MADDE 41/B- (Ek:24/11/2021-7343/40 md.)
    (1) Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararları, yükümlüsü tarafından rızasıyla
    yerine getirilmediği takdirde hak sahibi, ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesi için
    müdürlüğe başvurabilir.
    (2) Talebi alan müdürlük, her türlü iletişim vasıtasını kullanarak yükümlüyle irtibata
    geçer ve müdürlük tarafından belirlenen gün ve saatte hak sahibine teslim edilmek üzere
    çocuğun belirlenen yere getirilmesini derhâl bildirir; bu bildirimin yapıldığını veya yükümlüyle
    irtibat kurulamadığını tutanağa bağlar.
    (3) Yükümlüyle irtibat kurulamaz veya yükümlü çocuğu getirmeyeceğini beyan ederse
    yahut yükümlü çocuğu belirlenen yere getirmezse müdürlük, derhâl yükümlüye, çocuğun
    teslimine dair bir teslim emri gönderir. Emir, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu
    hükümlerine göre yükümlüye tebliğ edilir. Bu emirde aşağıdaki hususlar yer alır:
    a) Müdürlük tarafından belirlenen gün ve saatte çocuğu emirde belirtilen yere getirmek
    zorunda olduğu.
    b) Çocuğu emirde belirtilen yere getirmesine engel teşkil edecek derecede haklı bir
    mazereti varsa teslim gününden önce müdürlüğe bildirimde bulunarak çocuğun müdürlükçe
    alınmasını talep etmesi gerektiği.
    c) Çocuğu getirmez veya haklı mazereti nedeniyle müdürlükçe alınmasını talep etmezse,
    çocuğun, uzman veya öğretmen marifetiyle gerekirse kolluktan yardım alınarak ve zor
    kullanılarak teslim alınacağı.
    d) Emrin gereğinin yerine getirilmemesi hâlinde disiplin hapsiyle cezalandırılacağı.
    e) Müdürlükçe yapılan iş ve işlemlere karşı, öğrenme veya tebliğ tarihinden itibaren bir
    hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile mahkemesine şikâyette
    bulunabileceği.
    (4) Müdürlüğün belirlediği yere getirilen veya yükümlünün haklı mazereti nedeniyle
    müdürlükçe alınan çocuk hak sahibine teslim edilir.
    (5) Yükümlü, emrin gereğini yerine getirmezse, çocuk nerede bulunursa bulunsun
    müdürlük tarafından alınarak hak sahibine teslim edilir. Bu hâlde kolluktan yardım istenebilir.
    Kolluk birimleri, zor kullanma dâhil bu konudaki talepleri derhâl yerine getirir.
    (6) Çocuk hak sahibine teslim edildikten sonra yükümlü haklı bir sebep olmaksızın
    çocuğu tekrar alırsa ayrıca yeni bir hükme veya yükümlüyle irtibata geçmeye ya da teslim emri
    tebliğine gerek olmaksızın çocuk beşinci fıkra uyarınca hak sahibine teslim edilir.
    (7) Çocuğun üstün yararının gerektirdiği hâllerde müdürlük, yükümlüyle irtibata
    geçmeye veya teslim emri tebliğine gerek olmaksızın doğrudan beşinci fıkra hükmünü
    uygulayabilir.
    Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesi
    MADDE 41/C- (Ek:24/11/2021-7343/41 md.)
    (1) Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararları, yükümlüsü
    tarafından rızasıyla yerine getirilmediği takdirde hak sahibi, ilam veya tedbir kararının yerine
    getirilmesi için müdürlüğe başvurabilir.(2) Talebi alan müdürlük, her türlü iletişim vasıtasını kullanarak yükümlüyle irtibata
    geçer; ilam veya tedbir kararında belirtilen gün ve saatte hak sahibine teslim edilmek üzere
    çocuğun müdürlük tarafından belirlenen yere getirilmesini derhâl bildirir; bu bildirimin
    yapıldığını veya yükümlüyle irtibat kurulamadığını tutanağa bağlar.
    (3) Yükümlüyle irtibat kurulamaz veya yükümlü çocuğu getirmeyeceğini beyan ederse
    yahut belirlenen yere getirmezse müdürlük, derhâl yükümlüye, çocukla kişisel ilişki
    kurulmasına dair bir teslim emri gönderir. Emir, 7201 sayılı Kanun hükümlerine göre
    yükümlüye tebliğ edilir. Bu emirde aşağıdaki hususlar yer alır:
    a) İlam veya tedbir kararında belirtilen gün ve saatte, gün ve saatin belirtilmemesi
    hâlinde müdürlük tarafından belirlenen gün ve saatte çocuğu emirde belirtilen yere getirmek
    zorunda olduğu.
    b) Çocuğu emirde belirtilen yere getirmesine engel teşkil edecek derecede haklı bir
    mazereti varsa teslim gününden önce müdürlüğe bildirimde bulunarak çocuğun müdürlükçe
    alınmasını talep etmesi gerektiği.
    c) İlam veya tedbir kararı kapsamında emrin tebliğinden sonraki dönemde de (a) ve (b)
    bentlerindeki yükümlülüğünün devam edeceği, bunun için yeniden emir çıkarılmayacağı.
    d) Emrin gereğinin yerine getirilmemesi hâlinde disiplin hapsiyle cezalandırılacağı.
    e) Yerleşim yeri veya iletişim bilgilerinin değişmesi hâlinde yeni adres veya iletişim
    bilgilerinin müdürlüğe derhâl bildirilmesi gerektiği.
    f) Müdürlükçe yapılan iş ve işlemlere karşı, öğrenme veya tebliğ tarihinden itibaren bir
    hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile mahkemesine şikâyette
    bulunulabileceği.
    (4) Müdürlüğün belirlediği yere getirilen çocuk hak sahibine teslim edilir. Hak sahibine;
    ilam veya tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde çocuğu, belirlenen yere getirmek
    zorunda olduğu, çocuğu getirmez veya kendisinden kaynaklanmayan makul sebepler hariç
    olmak üzere geç getirirse disiplin hapsiyle cezalandırılacağı, hakkında suç duyurusunda
    bulunulacağı hususu tutanağa bağlanarak tebliğ edilir. Çocuk, belirlenen yere getirilmezse hak
    sahibi hakkında müdürlük tarafından suç duyurusunda bulunulur ve müteakip süreç hakkında
    yükümlü bilgilendirilir.
    (5) Kişisel ilişki kurulmasından sonra hak sahibi tarafından teslim yerine getirilen
    çocuğun yükümlüye veya yükümlünün belirlediği kişiye teslimi mümkün olmazsa çocuk hak
    sahibinde bırakılır. Bu da mümkün olmazsa müdürlüğün talebi üzerine, aile ve sosyal hizmetler
    il müdürlüğü tarafından çocuğun geçici olarak barınmasına yönelik tedbirler alınır.
    (6) Yükümlü haklı mazereti nedeniyle çocuğun müdürlükçe alınmasını talep ederse,
    gerektiğinde hak sahibi de hazır bulundurulmak suretiyle çocuk, müdürlük tarafından
    yükümlüden alınarak hak sahibine teslim edilir.
    (7) Hak sahibi, emrin yükümlüye tebliğinden sonraki dönemde, teslim saatinden en az
    kırk sekiz saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini müdürlüğe yazılı olarak, elektronik
    ortamda veya başvuru aşamasında beyan ettiği iletişim kanalıyla bildirmek zorundadır. Hak
    sahibinin bildirimde bulunmadığı veya gelemeyeceğini bildirdiği hâllerde bu husus ve çocuğu
    emirde belirtilen yere getirme zorunluluğu bulunmadığı yükümlüye bildirilir. Tüm bu işlemler
    tutanak altına alınır.(8) Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair işlemlerin çocuğun üstün yararını koruyacak
    şekilde yerine getirilebilmesi amacıyla müdürlüğün önerisi üzerine aile mahkemesince, çocuk,
    hak sahibi veya yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilebilir.
    Yükümlünün teslim emrine aykırı ilk hareketinde müdürlük yükümlü hakkında danışmanlık
    tedbiri uygulanmasını aile mahkemesinden talep eder.
    (9) İlam veya tedbir kararını rızasıyla yerine getirdiğini iddia eden yükümlü, ikinci fıkra
    uyarınca yapılan bildirimin veya bu bildirim yapılamamışsa üçüncü fıkra uyarınca gönderilen
    teslim emrinin haksız olduğunu süresi içinde şikâyet yoluyla ileri sürebilir.
    (10) Çocuğun yerleşim yerinin değişmesi hâlinde dosya resen ilgili yer müdürlüğüne
    gönderilir ve ilgili müdürlük işlemlere kaldığı yerden devam eder. Bu müdürlük, dosyadaki
    teslim emri kapsamında sadece teslimin gerçekleştirileceği yeni yeri yükümlüye tebliğ eder.
    Teslim yeri değişikliği hak sahibine her türlü iletişim vasıtasıyla bildirilir.
    (11) Hak sahibi veya teslim yükümlüsü hakkında, 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin
    Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca gizlilik kararı ya da
    başka bir tedbire karar verilmesi hâlinde, teslim işlemleri bu kararlar dikkate alınarak yerine
    getirilir.
    (12) Hak sahibi, teslim emrinin yükümlüye tebliğinden sonraki dönemde, teslim
    saatinden en az kırk sekiz saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini müdürlüğe bildirdiği hâlde
    haklı bir mazeret olmaksızın art arda iki kez veya bir yılda üç kez gelmezse müdürlük tarafından
    dosyanın işlemden kaldırılmasına ve teslim emrinin hükümsüz hâle gelmesine karar verilir. Bu
    karar hak sahibi ve yükümlüye tebliğ edilir.
    (13) Teslim emrinin tebliğinden sonraki dönemde yükümlü en az bir yıl boyunca emrin
    gereğini usulüne uygun bir şekilde yerine getirir ve müteakip dönemde de kişisel ilişki
    kurulmasına dair mahkeme kararına uygun olarak hareket edeceğini taahhüt ederse müdürlük,
    ilgili uzmanın kanaatini de alarak dosyanın işlemden kaldırılmasına ve teslim emrinin
    hükümsüz hâle gelmesine karar verebilir. Bu karar hak sahibi ve yükümlüye tebliğ edilir.
    Yükümlü bu taahhüdünü yerine getirmezse hak sahibinin talebiyle yükümlüye doğrudan teslim
    emri tebliğ edilir.
    Teslim mekânları
    MADDE 41/D- (Ek:24/11/2021-7343/42 md.)
    (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının
    yerine getirilmesine ilişkin işlemler, müdürlükçe belirlenen teslim mekânlarında
    gerçekleştirilir.
    (2) Teslim işlemleri için müdürlüğün talebi üzerine, valilikler ve belediyeler tarafından
    elverişli teslim mekânları belirlenir, yoksa oluşturulur; araç tahsis edilir ve sürücü
    görevlendirilir.
    (3) Teslim mekânlarının belirlenmesinde, oluşturulmasında, tefrişinde, bu mekânların
    güvenliğinin sağlanmasında ve teslim hizmetlerinin sunumunda, kamu kurum ve kuruluşları ile
    belediyeler, müdürlüğe her türlü desteği sağlamakla yükümlüdür.Şikâyet ve itiraz
    MADDE 41/E- (Ek:24/11/2021-7343/43 md.)
    (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının
    yerine getirilmesine ilişkin müdürlükçe yapılan işlem ve verilen kararlara karşı, öğrenme veya
    tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile
    mahkemesine şikâyette bulunulabilir.
    (2) Mahkeme, yapılan işlemlerin yerine getirilmesini durdurabilir ve dosya üzerinden
    veya gerektiğinde ilgilileri dinlemek suretiyle ivedilikle karar verir.
    (3) Şikâyet üzerine verilen karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde itiraz
    edilebilir. Mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde aile mahkemesinin birden fazla
    dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için
    birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye hukuk
    mahkemesine, aile mahkemesi hâkimi ile asliye hukuk mahkemesi hâkiminin aynı hâkim
    olması hâlinde ise en yakın aile mahkemesine veya asliye hukuk mahkemesine ivedilikle
    gönderir. İtiraz mercii, bir hafta içinde kararını verir. Merci, itirazı yerinde görürse işin esası
    hakkında karar verir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
    Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir
    kararlarının yerine getirilmesine muhalefet
    MADDE 41/F- (Ek:24/11/2021-7343/44 md.)
    (1) Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim
    emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay
    içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile
    cezalandırılır.
    (2) Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine
    getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine
    getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar
    disiplin hapsiyle cezalandırılır.
    (3) Kişisel ilişki kurulması için kendisine çocuk teslim edilen hak sahibi, ilam veya
    tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde çocuğu belirlenen yere getirmezse, bir ay içinde
    yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.
    (4) Yukarıdaki fıkralar kapsamında şikâyete bakacak görevli ve yetkili mahkeme, işlemi
    yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile mahkemesidir.
    (5) Şikâyet olunana, şikâyet dilekçesi ile birlikte duruşma gün ve saatini bildiren
    davetiye gönderilir. Davetiyede, savunma ve delillerini duruşma gününe kadar bildirmesi
    gerektiği; duruşmaya gelmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunarak karar
    verileceği ihtar olunur. Mahkeme, duruşmaya gelen şikâyet olunanın, 5271 sayılı Kanunun 147
    nci maddesinde belirtilen haklarını hatırlatarak savunmasını alır; gerekli araştırmayı yapar;
    dosyadaki delilleri değerlendirir; şikâyet olunanın teslim emrine aykırı hareket ettiğini veya
    emrin gereğinin yerine getirilmesini engellediğini yahut sürenin bitiminde çocuğu belirlenen
    yere getirmediğini tespit ederse disiplin hapsi ile cezalandırılmasına, aksi takdirde şikâyetin
    reddine karar verir.(6) Disiplin hapsi ile cezalandırmaya ilişkin kararlar, kesinleşmesini müteakip
    Cumhuriyet başsavcılığı tarafından infaz edilir. Bu kararlar kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl
    geçtikten sonra yerine getirilemez.
    (7) Şikâyetten vazgeçilmesi hâlinde veya birinci ve üçüncü fıkralar bakımından çocuğun
    velayet hakkı sahibine teslim edilmesi durumunda dava ve bütün sonuçlarıyla beraber ceza
    düşer.
    (8) Yukarıdaki fıkralar uyarınca aile mahkemesince verilen kararlara karşı, 41/E
    maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca itiraz edilebilir.
    İçeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi
    MADDE 41/G- (Ek:24/11/2021-7343/45 md.)
    (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması kapsamında çocuğun uzman veya
    öğretmen tarafından yükümlüden ya da hak sahibinden teslim alındığı veya diğerine teslim
    edildiği sırada kayda alınan ses veya görüntülerin internet ortamında yayınlanması nedeniyle
    kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden ilgililer, 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet
    Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla
    Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca içeriğin çıkarılması veya
    erişimin engellenmesini isteyebilir.
    Giderlerin karşılanması
    MADDE 41/H- (Ek:24/11/2021-7343/46 md.)
    (1) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının
    yerine getirilmesine ilişkin yapılacak işlemler, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu
    ile diğer kanunlar uyarınca alınması gereken tüm harçlardan istisnadır. Ayrıca bu iş ve
    işlemlerin yürütülmesi için yapılacak tüm masraflar, avukatlık ücreti hariç, Adalet Bakanlığı
    bütçesinden karşılanır.
    (2) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının
    yerine getirilmesine ilişkin işlemleri hafta sonu ve resmî tatil günlerinde yerine getirmek üzere
    görevlendirilen uzman ve öğretmenlere bu kapsamda fiilen görev yaptıkları her teslim işlemi
    için, görevlendirilen diğer kişilere ise bu kapsamda görev yaptıkları her gün için (500) gösterge
    rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme
    yapılır. Bu kapsamda uzman ve öğretmenlere bir ayda yapılacak ödeme tutarı (10000) gösterge
    rakamının, görevlendirilen diğer kişilere ise (5000) gösterge rakamının memur aylıklarına
    uygulanan katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez. Bu ödemeden damga vergisi
    hariç herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Bu fıkra uyarınca yapılacak ödemelerden kadrolu
    veya sözleşmeli olup olmadığına bakılmaksızın görevlendirilen tüm personel yararlanır. Bu
    fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca belirlenir.Yönetmelik
    MADDE 41/İ- (Ek:24/11/2021-7343/47 md.)
    (1) Bu Kısmın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığı tarafından
    çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
    BEŞİNCİ KISIM5
    Çeşitli Hükümler
    Uygulanacak hükümler
    Madde 42- (1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Ceza Muhakemesi Kanunu,
    Türk Medenî Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile
    24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu
    hükümleri uygulanır.
    (2) Denetim konusunda bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde, Denetimli Serbestlik
    ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu hükümleri uygulanır.
    Çocuğun giderleri
    Madde 43- (1) Çocuk hakkında verilen koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının
    giderleri Devletçe ödenir. Ödenecek miktar mahkemece verilecek bir karar ile tespit edilir.
    (2) Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre çocuğa bakmakla yükümlü olan kimsenin
    malî durumunun müsait olması hâlinde, Devletçe ödenen meblağın tahsili için ilgililere rücu
    edilir.
    Kamu görevlisi
    Madde 44- (1) Bu Kanun kapsamına giren görevlerle bağlantılı olarak kamu görevlileri
    hakkında 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin
    Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.
    Kurumlar
    Madde 45- (1) Bu Kanunun 5 inci maddesinde yer alan koruyucu ve destekleyici
    tedbirlerden;
    a) (a) ve (e) bentlerinde yazılı danışmanlık ve barınma tedbirleri Milli Eğitim Bakanlığı,
    Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve yerel yönetimler,
    b) (b) bendinde yazılı eğitim tedbiri Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal
    Güvenlik Bakanlığı,
    c) (c) bendinde yazılı bakım tedbiri Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu,
    d) (d) bendinde yazılı sağlık tedbiri Sağlık Bakanlığı,
    Tarafından yerine getirilir.
    24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 39 uncu maddesiyle Kanununa 41 inci maddesinden sonra
    gelmek üzere başlığı ile birlikte Dördüncü Kısım eklenmiş, mevcut Dördüncü Kısım, Beşinci Kısım
    olarak teselsül ettirilmiştir.
    5(2) Bakım ve barınma tedbirlerinin yerine getirilmesi sırasında ihtiyaç duyulan kolluk
    hizmetlerinin yerine getirilmesi, çocukların rehabilitasyonu, eğitimi ve diğer bakanlıkların
    görev alanına giren diğer hususlarla ilgili olarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
    tarafından yapılan her türlü yardım ve destek talepleri Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı,
    Sağlık Bakanlığı, ilgili diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından
    geciktirilmeksizin yerine getirilir.
    (3) Bu tedbirlerin yerine getirilmesinde kurumların koordinasyonu Adalet Bakanlığınca
    sağlanır.
    Kadrolar
    Madde 46- (1) Bu Kanun gereğince kurulacak mahkemelerin kuruluş ve çalışmaları için
    gerekli sınıflardan yeteri kadar kadro temin edilir.
    Yönetmelik
    Madde 47- (1) Bu Kanunun 5 ve 10 uncu maddelerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve
    esaslar, Adalet Bakanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından
    müştereken, diğer maddelerin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ise Adalet Bakanlığı
    tarafından altı ay içinde çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir.
    Yürürlükten kaldırılan hükümler
    Madde 48- (1) 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev
    ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
    (2) Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk
    Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna yapılan yollamalar,
    bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılır.
    Geçici Madde 1- (1) 2253 sayılı Kanun gereğince kurulan çocuk mahkemelerinde
    derdest bulunan ve bu Kanun ile kurulan çocuk mahkemesinin görevine giren dava ve işler, bu
    mahkemeler faaliyete geçtiğinde çocuk mahkemesine devredilir.
    (2) Genel ceza mahkemelerinde görülmekte olan ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği
    tarihte onsekiz yaşını doldurmuş olan sanıklar hakkındaki dava ve işler çocuk mahkemeleri ile
    çocuk ağır ceza mahkemelerine devredilmez.
    (3) Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu
    mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait
    soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun
    hükümlerine göre yapılır.
    (4) Çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde, bu mahkeme kurulup göreve başlayıncaya
    kadar korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararları görevli aile veya asliye hukuk
    mahkemelerince alınır.(5) Adalet Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar bu
    Kanunun yürürlüğü tarihinden itibaren altı ay içinde koruyucu ve destekleyici tedbirleri yerine
    getirmek üzere gerekli tedbirleri alır. Ayrıca, ilgili bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar bu amaçla
    sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine gidebilirler.
    Geçici Madde 2- (Ek:24/11/2021-7343/48 md.)
    (1) Bu Kanunun Dördüncü Kısmının uygulanmasına ilişkin yönetmelik, bu maddeyi
    ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde çıkarılır.
    (2) Bu Kanunun Dördüncü Kısmının uygulanmasına, Adalet Bakanlığınca belirlenen il
    veya ilçelerde başlanır ve birinci fıkra uyarınca çıkarılan yönetmeliğin yürürlüğe girdiği
    tarihten itibaren en geç bir yılın sonunda ülke genelinde uygulamaya geçilir. Dördüncü Kısmın
    hangi il veya ilçede ne zaman uygulanacağı Adalet Bakanlığının resmî internet sitesinde
    duyurulur.
    (3) İkinci fıkra uyarınca Dördüncü Kısmın henüz uygulanmadığı yerlerde, 9/6/1932
    tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun, bu maddeyi ihdas eden Kanunla yürürlükten
    kaldırılan 25, 25/a ve 25/b maddelerinin uygulanmasına devam olunur.
    (4) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşen ve 2004 sayılı Kanunun
    mülga 341 inci maddesi kapsamında kalan eylemlere ilişkin şikâyetler, icra mahkemelerince
    sonuçlandırılır.
    (5) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
    a) Üçüncü fıkra gereğince 2004 sayılı Kanunun mülga 25, 25/a, 25/b maddeleri uyarınca
    icra dairelerince,
    b) Dördüncü Kısım gereğince müdürlüklerce,
    yürütülen çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulması sürecindeki emre veya
    kararın yerine getirilmesine muhalefet eylemleri bakımından 41/F maddesi uygulanır.
    (6) İkinci fıkra uyarınca Dördüncü Kısmın uygulanmaya başlandığı il ve ilçelerde,
    çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrasına ilişkin derdest takip
    dosyaları, icra dairesince teslim veya kişisel ilişki kurulması işlemleriyle sınırlı olmak üzere
    resen işlemden kaldırılır. Şu kadar ki, çocuğun, bu tarih itibarıyla kişisel ilişki kurulması
    kapsamında hak sahibinde bulunduğu hâller bakımından dosya, çocuğun yükümlüye teslim
    edilmesinden sonra işlemden kaldırılır.
    (7) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren çocuk teslimi veya çocukla kişisel
    ilişki kurulmasına dair ilamların icrası için icra daireleri nezdinde yapılacak takip işlemleri, 492
    sayılı Kanun ile diğer kanunlar uyarınca alınması gereken tüm harçlardan istisnadır. İşlemleri
    yerine getiren icra müdürlerine 8/5/1991 tarihli ve 3717 sayılı Adli Personel ile Devlet
    Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun
    Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde, uzman ve
    öğretmenlere ise 41/H maddesinde belirtilen esaslara göre ücret ödenir. Bu iş ve işlemler için
    yapılacak tüm masraflar, avukatlık ücreti hariç, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Bu
    fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca belirlenir.(8) Bu maddede kabul edilen usul ve esaslar, 22/11/2007 tarihli ve 5717 sayılı
    Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun uyarınca yapılacak
    çocuk teslim işlemleri bakımından da uygulanır.
    Yürürlük
    Madde 49- (1) Bu Kanunun;
    a) Suça sürüklenen ve hakkında bakım tedbiri uygulanan çocuklar hakkında Sosyal
    Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine getirilecek hizmetlere ilişkin
    hükümler ile 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi yayımı tarihinden itibaren altı ay
    sonra,
    b) 37 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5 inci maddesinin birinci
    fıkrasının (a) bendi yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra,
    c) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
    Yürürlüğe girer.
    Yürütme
    Madde 50- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
    5395 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA
    ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN
    YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
    Değiştiren Kanunun/
    KHK’nin/İptal Eden 5395 Sayılı Kanunun Değişen veya
    Anayasa Mahkemesi
    İptal Edilen Maddeleri
    Kararının Numarası
    Yürürlüğe Giriş Tarihi
    556019, 23, 2419/12/2006
    6327329/6/2012
    718819, 32, 33, 3924/10/2019
    72422015/4/2020
    7343Dördüncü Kısım, 41/A, 41/B, 41/C,
    41/D, 41/E, 41/F, 41/G, 41/H, 41/İ,
    Geçici Madde 230/11/2021

ÇAKEV'E BAĞIŞ YAP

Instagram: @cakevdernegi


Siz de bir çocuğumuzun elinden tutun.

Banka Hesap Bilgileri
Çanakkale Koruyucu Aile ve Çocuk Edinme Dernegi
Ziraat Bankasi Kordon Subesi
IBAN: TR19 0001 0008 1397 5373 8750 01

cakevdernegi@gmail.com

Bu kapanacak 30 saniye

Facebook
Twitter
Instagram